Direnç antrenman volümü, metabolizma üzerine etki eden ve sağlık ile ilgili cevap oluşturma potansiyeli olan önemli bir konudur. Literatürde bir araştırmada, 11 hafta boyunca sekiz farklı egzersiz bir ve üç set boyunca haftada üç kez uygulanmış ve üç set uygulayan kilolu kadınların dinlenik yağ oksidasyonları ve trigliserit konsantrasyonları anlamlı düzeyde daha düşük olarak rapor edilmiştir (Correa ve ark., 2015). Hipertansiyon üzerine yapılan başka bir araştırmada, direnç antrenman volüm düzeyinin etkileri olduğu bugün tartışılan sıcak konulardandır. Spesifik bir şekilde, düzenli direnç antrenmanları hem sistolik hem de diastolik kan basıncını düşürmektedir. Daha önemli olan bir diğer durum ise direnç antrenman volüm süresi ile kan basıncının düşürülmesi arasında ters ilişki olduğu bildirilmiştir. Hipertansif hastalara yüksek volüm süresine sahip direnç antrenmanlarının düşük volüme göre daha fazla hem sistolik hem de diastolik kan basıncını etkilediği bulunmuştur (Strasser ve ark., 2010).
Direnç antrenmanlarını, bir hafta boyunca farklı yoğunluklarda ve setlerde uygulanması hemoglobin A1c düzeyini düşürmektedir (Umpierre ve ark., 2013). Literatürde longitudinal (18 yıl boyunca takip edilen) bir araştırmada ise, direnç antrenman seanslarında daha uzun süre zaman harcamanın tip II diyabet riskini minimize ettiği iddia edilmiştir (Grontved ve ark., 2012). Bu etkinin daha net olarak anlaşılması için bahse konu araştırma sonucunda bir hafta boyunca 60 dakikalık direnç antrenmanı yapanların %13 tip II diyabet riskinde azalma olduğu bulunmuştur (Grontved ve ark., 2012).
Yaşlı popülasyonda yaygın görülen sarkopeninin yüksek volümlü direnç antrenmanlardan pozitif etkilendiği bildirilmiştir. Bu bağlam, yüksek volümlü direnç antrenmanlarının hem sarkopeniyi önleme hem de sarkopeniyi yönetebilme yeteneğini geliştirebilmektedir (Law ve ark., 2016).
Sonuç olarak, direnç antrenman volümünü progresif olarak arttırmanın genel sağlık üzerine pozitif etkileri olacağı düşünülmektedir. Ayrıca, direnç antrenman volümünün artması, obezite, diyabet (Tip II), hipertansiyon, sarkopeni gibi günümüz kronik rahatsızlıkların önlenmesi veya kontrol altında tutulması açısından son derece etkili bir strateji olarak kullanılabilir.